admin
(SA)
|
|
Konu-126 |
: %30 |
Mesaj-5 |
: %9 |
|
İSTANBUL |
Erkek Yaş:52 |
Yazar |
|
|
Berat Gecesinde Affedilmeyecek İnsanlar / Dr. Vehbi Karakaş
“Şühûr-i selâse” denilen “üç aylar”ın ikincisi de Şaban ayıdır. Bilindiği gibi, üç ayların ilki Receb, üçüncüsü de Ramazan’dır. Şaban ayının önemli bir hususiyeti de, on beşinci gecesinin “Berat gecesi” olmasıdır. Berat gecesi, meleklerin inmesi, duaların kabul olunup, geri çevrilmemesi gibi birçok fazilete sahip olduğu için, bulunduğu ayı da değerli kılmıştır.[1]
Hz. Aişe validemizin ifadelerine göre, Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin birçok günlerini oruçla geçirdiği mübarek bir aydır. İbadet ü taatten bir an bile uzak durmayan, her halini ibadete dönüştüren Peygamberimiz ümmetini uyarmış: “Gücünüz yettiği kadar Allah’a ibadet edin, siz usanmadıkça Allah sizden usanmayacaktır.”[2] buyurmuşlardır.
Üsame bin Zeyd sormuş:
-Ya Resulallah! Hiç bir ayda şaban ayında tuttuğunuz oruç kadar (nafile) bir oruç tutmuyorsunuz, neden?
Hz. Peygamber şöyle cevap vermişlerdir:
-Bu ay, Recep ayı ile. Ramazan ayı arasındaki Şaban ayıdır. İnsanların ehemmiyetini anlayamadığı bir aydır. Ki o ayda ameller (ibadetler) alemlerin Rabbine, kainatın Yaratıcısına kaldırılır, arz olunur. Ben istiyorum ki benim amelim, ibadetim ben oruçlu iken Cenab-ı Hakk’a arz olunsun.[3]
Peygamberimizin bu tavrı Kur’an’ın şu ayetine işaret etmektedir:
مَن كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُوْلَئِكَ هُوَ يَبُورُ
“Kim şan ve şeref istiyorsa, (bilsin ki) şan ve şerefin tamamı Allah’a aittir. Ona ancak güzel ve nezih söz yükselir; bu sözleri yükseltecek olan da salih ameller (Hakk’ın rızasına, halkın yararına uygun olan işler)dir. Kötü düzenler, düzenbazlıklar kuranlara gelince, onlar için şiddetli azab vardır. Ve işte onların kurduğu (düzenler, düzenbazlıklar) silinip yok olmaya mahkumdur.”[4]
Temiz sözler, dualarımız, salih amel de halisane kıldığımız, tuttuğumuz, işlediğimiz farzlardır. Farzları yerine getirmeyenin, ameli salih olmayanın, duaları Allah katına yükselmez.[5]
BERAT GECESİ
Şaban ayının 15. gecesi Berat gecesidir. Berat, beraet kelimesinin kısaltılmış halidir. Bu da borçtan ve isnad edilen suçtan kurtulma anlamlarına gelir. Onun için borçtan ve isnad edilen suçtan ve günahlardan kurtulmak isteyenler bu gece Allah’tan beratlarını yani kurtuluşlarını isteyeceklerdir. Bu gece ibadet ve niyazımızla Allah’ın rahmetine, mağfiretine ve sohbetine layık olmaya çalışacağımız mübarek bir gecedir.
Bir hadisde buyurulmuş ki: “Şa’ban’ın yarı (onbeşinci) gecesi olduğu vakit, gecesinde ibadet için kalkınız, gündüzünde de oruç tutunuz. Zira Allah Teala güneşin batışından itibaren rahmetiyle dünya semasına tecelli buyurur. Bağışlanmak isteyen yok mu? Onu bağışlayayım. Rızık isteyen yok mu? Onu rızıklandırayım. Dertli yok mu? İstesin de derman vereyim. Bu çağrı şafak sökünceye kadar devam eder.”[6] Bu gecede yapılan muracaatlar, dualar geri çevrilmez.[7]
Aişe validemiz (r.a) der ki: Resulullah (sav) kalktı, geceleyin namaza durdu, nihayet secdeye vardı. Secdesini o kadar uzattı ki ben ruhunun kabzedildiği (yani vefat ettiği) kanaatine vardım. Kalktım, yanına vardım. Parmağına dokunuverdim, canlı olduğunu görünce geri döndüm. O esnada secdede bulunan Resulüllah (sav) sızlanıyor, yalvarıyor ve şöyle diyordu;
-Allahım! Azabından affına, gazabından rızana, Senden yine Sana sığınıyorum. Seni, ben, Senin kendini övdüğün gibi asla övemem, Seni, sen ancak övebilirsin, Zat’ına layık övgüyü ancak sen yaparsın Allahım!..
Resulüllah başını secdeden kaldırdı, namazını tamamladı ve dedi ki:
-Ey Aişe! Biliyor musun bu gece hangi gece?
-Allah ve Resulü daha iyi bilir dedim. Bu gece dedi, Şaban’ın yarısı yani on beşinci gecesidir. Allah bu gece kullarına ve kullarının fiil ve davranışlarına bakar, bağışlanmak isteyenleri bağışlar, merhamet dileyenlere merhamet eder. Kin, hased ve kötü amel sahiplerini tevbe etmezlerse rahmetsiz, mağfıretsiz olarak olduğu gibi bırakır.[8]
Duhan suresinin başında şu ayetleri görüyoruz:
حم
وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ
إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةٍ مُّبَارَكَةٍ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ
فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ
“Hà mîm! Helal ile haramı açıkça bildiren bu Kitab’a yemin ederim ki, şüphesiz biz onu mübarek bir gecede indirdik. Biz onunla uyarmaktayız. O öyle bir gecedir ki her hikmetli iş tarafımızdan çıkan bir emirle ayrılır, (karara bağlanır.)”[9]
Bu ayette geçen “Mübarek Gece”den maksat, Kadir Gecesi’dir,[10] diyenler olduğu gibi Berat Gecesi’dir, diyenler de olmuştur. Fakat bu iki görüş arasında bir çelişki yoktur. Çünkü Kur’an, Berat Gecesinde, Levh-i Mahfuz’dan dünya semasına toptan indirilmiş,[11] Ramazan ayında[12] ve bu ayın Kadir Gecesinde[13] ise, ceste ceste, peyderpey indirilmeye başlamıştır.[14] Ve böylece Kur’an’ın indirilişi, yazılması, ezberlenmesi ve yaşanması kolay olsun diye 23 senede tamamlanmıştır.
Bu geceye berat gecesi denildiği gibi mübarek gece, senet gecesi ve rahmet gecesi de denilmektedir.[15]
Bu gecede beş özellik vardır:
1-Her hikmetli iş karara bağlanır,[16]
2-Bu gecedeki ibadetin fazileti hesapsızdır,
3-Bu gece rahmet iner, Allah, bu gece Kelp kabilesinin koyunlarının kılları sayısınca kullarını bağışlar.[17]
4- Bu gece Peygamberimize şefaat hakkının tamamı verilmiştir. Peygamberimiz, Şa’ban ayının on üçüncü gecesi Cenab-ı Hak’tan ümmeti için şefaat hakkı istedi, üçte biri verildi, on dördünde üçte ikisi, on beşinde de hepsi verildi. Bu şefaatten herkes istifade edebilecek ancak deve kaçar gibi Allah’tan kaçanlar değil.
5- Bu gecede zemzem suyunun arttırılması ilahi adettendir.[18]
Denilir ki, bir yıllık kader programı bu gece görevli meleklere ulaştırılır. Bir yıl içinde olacak olan bütün önemli olaylar; doğumlar, ölümler, rızıklar, zenginlikler, fakirlikler bu gecede defterlere yazılıp görevli meleklere aktarılır. Hatta Hacca gidecekler bile tespit edilir.
Denilir ki hicretin 2.yılında kıble, Mescidi Aksa’dan Mescidi Haram’a bu gece çevirildi.[19]
6-Allah mağfireti ile bütün Müslümanları bağışlar.
Ancak, -tevbe etmedikçe- bu gecede Allah’ın rahmet ve mağfiretinden nasip alamayanlar da olacaktır. Onlar da şunlardır:
a)Kâhinler yani gaybdan haber verenler,
b) Büyü yapanlar,
c) Kinciler,
d) İçkiye devam edenler,
e) Ana-babasını incitenler,
f) Zinaya devam edenler ve zinayı savunanlar.[20]
Bu gece dini bir, Allah’ı bir, Peygamberi bir, kitabı bir, kıblesi bir olan mü’minlerin birbirini sevmeye, saymaya, kardeşçe yaşamaya karar verecekleri bir gecedir. Kin ve nefreti, şikak ve nifakı, ayrılık ve gayrılığı unutacakları bir gecedir. Ömrümüzün günahkar mazisine veda edip, bundan sonra ibadetle dolu bir hayat sürmek, Allah’ın emirlerine sıkı sıkıya bağlı dakikalar geçirmek için dua edeceğimiz bir gecedir. Çünkü Allah’ı razı etmek için verilmiş bu fırsat, belki bir daha elimize geçmeyecektir.
En büyük mesele, en büyük dava Allah’ı razı etmektir. O’nun sevgisini kazanamazsak, bütün dünya dostumuz, dünya dolusu da malımız olsa faydası yok. Çünkü kabir, yalancılığın, sahtekarlığın, rüşvetin, torpilin sızamadığı ahiret alemine açılan bir kapıdır. Şairin dediği gibi:
“Sanma ey háce ki senden zer ü sîm isterler
Yevme lâ yenfeu”de kalb-i selîm isterler.”
Yani:
Ey Efendi! Sanma ki ahirette senden altın-gümüş isterler!
Bir şeyin fayda vermeyeceği o gün, sağlam bir kalp isterler!
Öyleyse insan, en büyük sermayesi olan ömür dakikalarını; özellikle böyle geceleri ganimet bilmeli. Yaşadığı her anı, tövbe etmek için verilmiş bir imkan olarak değerlendirmelidir. Elinden gelirse gözyaşlarıyla günah kirlerini yıkamalı, günahlarla paslanmış kalp aynasını silmeli. Silmeli ki Hak tecelli etsin, o kalpte Hakk’ın cemali görünsün.
Dünyanın cazibesi insanı, Mevla’dan uzaklaştırmamalıdır. Mevla’yı bulan, her güzelliği bulur. Bulamayan her güzellikten mahrum kalır. Şu gelecek söz ya baş üstüne asılmalı, ya da kulaklara küpe olarak takılmalıdır:
“Dost istersen Allah yeter, Çünkü O dost ise her şey dosttur. Yaren istersen Kur’an yeter. Çünkü Kur’an’da isimleri geçen peygamberler ve meleklerle hayalen görüşür, başlarından geçenleri seyredip ünsiyet eder (rahatlarsın). Mal istersen kanaat yeter; çünkü kanaat, iktisad etmeye sevk eder, iktisad, berekete vesile olur. Nasihat istersen ölüm yeter. Çünkü ölümü düşünsen, dünyaya dalmaktan kurtulur, ahiretine ciddi çalışırsın.”[21]
BU GECE NE YAPILMALI?
Bu gece:
1-Şimdiye kadar kılamadığımız namazları kılmaya, bir daha da namazı bırakmamaya karar verelim,
2-Verilmemiş zekatlarımızı, sadakalarımızı en kısa zamanda verme kararı alalım.[22]
3-Giyinme edebine, İslam’ın tesettür ölçülerine riayet edelim.
4-Hayatımızı imanla hayatlandıralım, Allah’ın emri olan farzlarla süsleyelim.
5-Haramlar, küçük ve büyük günahlar sağlığın ve huzurun düşmanıdır. Bunlardan uzak durmakla hayatımızı, sağlığımızı ve huzurumuzu koruyalım.
6-Küsmüşsek barışalım, incitmişsek helalleşelim, helalleşmeden ahirete gitmeyelim, incinmişsek affedelim, incittiğimiz, aleyhinde konuştuğumuz kimselerden, özür dileyelim, af isteyelim,
7-Ana-babamızın ellerini öpelim, ihtiyaçlarını karşılayalım, dualarını alalım,
8-Kibirden, gururdan, hava atmaktan, şımarıklıktan uzak duralım.
9-Kula yakışır şekilde, alçak gönüllü, eşimize, çocuklarımıza ve herkese şefkatle, muhabbetle kucak açalım. Çaresizlere çare olalım.
10-Allah’ın dinini yaşayalım.
11-Allah’ın koruma garantisinde olan Kur’an’ın[23] tarafına geçelim, onun ahkamını ve ahlakını benimseyelim de, biz de Allah’ın koruma garantisi alanına girelim.
12-İmanımıza kuvvet veren, tefekkürümüzü geliştiren, marifet ve muhabbetimizi artıran eserler okuyalım. Doğru bilgilerle beslenelim. Dinimizin ve Kur’an’ımızın cahili değil, alimi olalım.[24]
Üstad Nursi de, Berat Gecesini, Kadir Gecesi kudsiyetinde mübarek bir gece olarak görmüş, bu gecelerin, elli senelik bir ibadet hükmüne geçebileceğine dikkat çekmiş: “Onun için elden geldiği kadar (bu gecede) Kur’an’la, istiğfar ve salavatla meşgul olmak büyük bir kardır.[25] demiştir.
Ancak bu şekilde gecemiz mübarek olur, evimiz, gönlümüz, yurdumuz huzur ve bereketle dolar.
Berat gecesi, hepimizin, ahiretteki Büyük Mahkeme’den berat fermanımızı almamıza vesile olmasını, Ramazan ayına, Kadir gecesine kavuşmayı, her türlü terörden, üzücü olaylardan kurtulmuş olarak bayrama erişmeyi Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Allah’a emanet olunuz ey bu makaleyi okuyan, paylaşan ve Berat Gecesine hazırlanan benim güzel kardeşlerim!
[1] Pakalın, M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, İstanbul 1983, III, 302. Üç aylar ve mübarek geceler hakkındaki farklı değerlendirmemizi merak eden takipçilerimizi, “Üç ayları ve Mübarek Geceleri Kutlama Tarzımız” başlıklı makalemize havale ediyoruz.
[2] Bkz. Buhari, Savm, 52.
[3] Ahmet b. Hanbel, V, 200.
[4] Fatır, 35/10
[5] Benzeri sözler için bkz. Nablusi, Abdulğani b. İsmail, Fezaili’ş-şuhuri ve’l-eyyam, 36, Beyrut-1976
[6] İbn Mace, İkame, 191; Ahmet b. Hanbel, VI, 238; Tirmizi, Savm, 38
[7] Nablusi, aynı eser, s. 43
[8] Et-Terğib ve’t-Terhib, II, 119
[9] Duhan, 44/1-4
[10] Bkz. Es-Sabuni, Muhtasar, III, 299.
[11] Yazır, Elmalili Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, VI, 4294.
[12] Bkz. Bakara, 2/185
[13] Bkz. Kadir, 97/1-5
[14] Bkz., aynı yer.
[15] Yazır, Elmalılı Muhammed Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili00,0, VI, 4293-4294
[16] Duhan, 44/ 6
[17] Bkz. Tirmizi, Savm, 39
[18] Yazır, a.g.e, VI, 4293-4294
[19] Hatipoğlu, Nihat, /berat-kandilinde-kimler-affedilmez-haberi-68244
[20] Yazır, a.g.e, VI, 4293-4294
[21] Nursi, Mektubat, 26. mektup, s.
[22] Zekat ve sadaka vermek, kurban ve benzeri bağışlarda bulunmak istediğimiz zaman en layık yerlerden birinin de Bahar Kız Kur’an kursu olduğunu unutmayalım.
[23] Bkz.Hicr, 15/9
[24]Siz sevgili kardeşlerimize sunduğumuz Tefsirle Hatim Projemizi hiç kaçırmadan takip edelim. Doğru bilgilerle beslenmenin yollarından biri de bu.
[25] Bkz. Nursi, Said, Şualar, 443
Facebook'ta paylaş
Sitemizde Bulunan Alıntı, Makale, Şiir vb. Bütün içerikler Tamamen bilgilendirme Amaçlıdır. Sitemiz Bu içeriklerden Hiç Bir Şekilde Kar Amacı Gütmemektedir.
Bu yazının Yayın İlkelerini İhlal ettiğini düşünüyorsanız,İletişim den Bize bildiriniz...
En Kısa Sürede Size cevap verilecektir.
Puan ver...
|