Hezimete uğramayı kendine dava etmiş bazı insanlar, bu hezimetlerini anlamaktan uzak yaşamaları inanın yüreğimi parçalıyor, her an her adımında hezimet yani yenilgiyi yaşamak ve bunu bilmeden hayatını devam ettirmek, en acı bir yaşam şekli olsa gerek. İman konusunda hiç haberi olmadan, ateist bir düşüncenin uçurumunda veyahut nefret kin garezle,- güzelliklerle doldurması gereken gönlünü- bunlarla doldurması inanın çok acı ve ıstırap dolu...
Belki de kendileri de buna inanmıyordur veya nefsin şeytanın egosunun peşine düşmüş iken, geri dönmekten ar duymakta oldukları içinde olabilirler ama insan yanlışını bilmesi de bir erdemdir acaba bundan dan mı haberleri yok bilinmez! Âlemleri bizleri yaratan yüce Allah'a iman etmek, yerine nefis şeytana itaat ederek veya birlik beraberlikle güzellikleri yaşamak yerine, nefretin çirkef çamurunda yatmaları etrafa çamur sıçratmaları bulaştırmaları yanlışını bırakarak, birlik beraberliğin nurundan faydalanarak gönül yıkmadan hep inşa etmenin güzelliğine kavuşmadan, ayrılık otunun ısırganını ellerine alarak, hezimet yani yıkımla yıkılmaların görmemeleri de bir hezimet çok yazık, ben çok üzülüyorum!
Âlemleri yaratan Yüce Allah'ı tanımamakta iman etmemekte inat eden bir kul başı sıkıştığında, Allah'a yalvarır durur, çünkü içine düştüğü dert ve sıkıntıyı Yüce Allah dan başkasının çözemeyeceği gerçeğini anlamıştır, ama hala inadında devam eder, başı sıkışınca Allah c.c. ismin i anar ve sonrasında aynı hezimetine devam eder. Kendisini ve çevresin hezimetin yanında kaos ile sardırır ki bir süre sonra bu kaos ve hezimeti anlayanlar, ondan uzaklaşır ve bu kul yalnız başına hayatına devam eder. Belki de herkesten farklı olduğunu ifade etmek istese de böylesine hezimet ile insan kendisini ifade edemez, bu olsa olsa ifadesizliğin denizinde boğulmak olur! Yüreğimde garip acı dolu bir ürperti ile inanın bu tip insanlara acıyorum, doğru yolu bulmaları için dua ediyorum yüce Rabbime...
Her adımda soluğu kesilir gibi koşması, gülümsemeden hayatına devam etmesi, hep vesvese ile sapasağlam aklını iradesini yok etmesi, kendisi ile birlikte insanları incitmesi çok vahim bir durum. Oysa biz kullar dünyaya Âlemlerin rabbi olan bizi ve âlemi yaratan Yüce Allah'a iman etmek, dünyayı güzelliklerle inşa etmek için geldiğimiz bildiğimiz halde, bilememezliğin uçurumunda gezmeden gönül gönül'e güzellikleri inşa etsek ne olur? Neyimiz eksilir? Kulun kazandığı değil dağıttığı sadaka ve zekât olarak verdiği kendinindir, bunu da idrak etsek ne güzel olur. Rabbim yar ve yardımcımız olsun cümlemize hidayet versin. Âmin. Selam ve dua ile kardeşlerim.
Mehmet Aluç-Kul Mehmet-
Sitemizde Bulunan Alıntı, Makale, Şiir vb. Bütün içerikler Tamamen bilgilendirme Amaçlıdır. Sitemiz Bu içeriklerden Hiç Bir Şekilde Kar Amacı Gütmemektedir.
Bu yazının Yayın İlkelerini İhlal ettiğini düşünüyorsanız,İletişim den Bize bildiriniz...
En Kısa Sürede Size cevap verilecektir.
Yeni konu Açamazsınız
Yeni konu açabilirsiniz.
Konuya cevap yazabilirsiniz.
Konu kapalı konuya cevap yazamazsınız. (M) Moderatör (A) Admin (SA) Son Admin